Anladım, sonu yok yalnızlığın. Her gün çoğalacak. Her zaman böyle miydi? Bilmiyorum... Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak.
Alışır her insan alışır zamanla, Kırılıp incinmeye. Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp, Yeniden ayağa kalkmak.
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte. Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette. Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... Hadi gelin üstüme korkmuyorum!
Bulutlar yüklü. Ha yağdı ha yağacak üstümüze. Hasret... Yokluğunla ben baş başayız. Nihayet..
Anladım sonu yok yalnızlığın, hergün çoğalacak Я поняла, моему одиночеству нет конца, каждый день будет накапливаться Herzaman böyle miydi bilmiyorum Было ли так всегда - не знаю Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak В детстве, плакать словно было обычным делом Alışır her insan alışır zamanla kırılıp incinmeye Каждый человек со временем привыкает обижаться, огорчаться Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak Потому что, свалившись с ног, вставать заново - привычное дело
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte Одиночество поставила засаду мне на дороги, ожидая Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette Боль устремила на меня свой взгляд, карауля Bekliyorum bekliyorum bekliyorum Я жду, жду, жду Hadi gelin üstüme korkmuyorum Давайте же, нападайте, я не боюсь
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret Тучи переполнены, полило, польет на нас тоска Yokluğunla ben başbaşayız nihayet Наконец-то мы наедине с твоим отсутствием