Yolların hükmüyle yazılmakta hikayem Zamansız ziyaretlerim, biriken şehirler Hep aynı noktada başlayan devri alem Ve de hep aynı özlem için birikmiş biletler
Bölüm 1:
Numara 42 bir cam kenarından bu davet Kara büken kara Bursa vira kaptan devam et Yanımda külüstür müzikçalar ve biraz keder Uğrunda yollar eskitiyorum ah be sekiz sene Terminal çayıyla demlenen buruk muhabbet Muhattap tütünün tüten dumanı loş bi’ sahne Çanta müdavimlerim, mizah dergilerim Ve sahne şarkılarımı barındıran cd’lerim Muavin sesiyle devri alem başlar O dev cüsseli taşıtlarda canlanır telaşlar Her bi’ koltuğun bir hikayesi vardır ama Herkes okuyamaz bazen oturmuyor taşlar Yol arkadaşın kim merak edersin başta Çoğu zaman bi’ merhabayı çok görür insanlar Nadiren de olsa susmayanlar rastlar ama Motor çalıştığında duyduğun sesler yavaşlar
Nakarat:
Yolların hükmüyle yazılmakta hikayem Zamansız ziyaretlerim, biriken şehirler Hep aynı noktada başlayan devri alem Ve de hep aynı özlem için birikmiş biletler
Bölüm 2:
Işıklar söner ve İstanbul’a elveda Gitmek evvela tamam dönmemek ezkaza Yüreğin memleketini bıraktıkça ardıma Hep merak ediyorum bekleyenim kalır mı yarına? Kalır mı karnım aç? Muavinle aram iyi Hiç bi’ servis kaçmaz elimden, alırım kekleri Yanında sallama çay mecbur eder Talibi kalmamış ne varsa gönder şefim kurayım şenliği İhtiyaç molasında tek ihtiyaç tütün Sigaramın dumanından doğarım büsbütün Açık gökyüzünde Orion arar gözüm Bazen eşlik eder bi’ türkünün akla düşen sözü Otobüs camıyla yoldaş alnında serinlik Yollara bak, yollar insanlardan kerimdir Görüp gülümsediğin şeyler artık senindir Çünkü ışıklar kapalıyken yalnızlık derindir Göğüste harlanan heyecan insanı delirtir İçinde bulunduğunca her şehir evindir Yeni yüzler tanırsın onlar ailelerindir Hiç unutmadım kimseyi içimde kadim yerimdir
Nakarat:
Yolların hükmüyle yazılmakta hikayem Zamansız ziyaretlerim, biriken şehirler Hep aynı noktada başlayan devri alem Ve de hep aynı özlem için birikmiş biletler
Bölüm 3:
Varmanın güzelliğiyle titrer ellerim Her defasında başka bi’ terminal gördü gözlerim Karşılayanlar kadar benim de bellidir Yanaklarımda hafif kırmızıyla sevinç izleri Kucaklaşmalar sonsuzdur ama usanmazsın Yolun yorgunusundur bi’ dakika uzanmazsın Çünkü karşına geçmiş duran şu güler yüzlü insanlara Bakıp dinlenir muhabbete doymazsın Kul isterler ama bir defodur gerçeği Herkes yanındadır sevindirir seni Sahne zamanı dost meclisim bereketli Yüz kişiyle söylenen şarkılar bi’ milyon yürekli Sahne akşamında o tatlı yorgunluğu Sırtlanıp vedalaşırsın herkesle yolculuğun uzun İçinde birçok hasretin sesiyle hüzün dolu Numara 42 bekler el sallanır buruk
Nakarat:
Yolların hükmüyle yazılmakta hikayem Zamansız ziyaretlerim, biriken şehirler Hep aynı noktada başlayan devri alem Ve de hep aynı özlem için birikmiş biletler
Bölüm 4:
Canına yandığımın şehri bekle geliyorum Kaçıncı gidişim oldu hep sana dönüyorum Her şehirde bi’ parçam var artık emanet Vatanım sensin hem de çeyrek ömre memleket Bütün tabelalarda görmek için seni kaçar bu uykularım Yine de hepsi canıma minnet Şimdi sevdiğimin gözlerindeki hasret Senin sokaklarında yer bulur, O’na da yardım et Söyle bilsin; karnım aç değil, Başıma bela gelmedi, yorulmadım zaten hiç, Uykusuz da kalmadım, yalnızlık da çekmedim Söyle merak etmesin; sabaha doğru evdeyim Şimdi uzaklarda yepyeni dostlar gülümsüyor mudur? Bi’ hatam oldu mu ki, kusurum var mıdır? Terminal göründüğünde içim darlanır Numara 42, tekrar çağıracak mıdır?
Nakarat:
Yolların hükmüyle yazılmakta hikayem Zamansız ziyaretlerim, biriken şehirler Hep aynı noktada başlayan devri alem Ve de hep aynı özlem için birikmiş biletler