Yalnız hissetmemi sağladı, O yokken yalnızım, anladım, Yalnız adımlarken dağları, Adımlarıma pişmanlıklar bağladım.
Onu, beni sevdiğine pişman ettim, Bu hal, beni kendime düşman etti, Biliyorum bana çok güç sabretti, Bense bu sabrını darp ettim. Bana olan güveniyle yaptım, Aşk güneşi sonsuza dek battı, Bana verdiği emaneti sattım, Hak etmediği ihaneti tattı.
Bana gerçek beni hatırlattı, Hatırladıkça da tırlattım. Sana mutluluğu çok gördüm, Çünkü çok mutlu, çok kördüm.
Bencildim sarhoşken, sayende, Sarhoştum her gece himayende, Bütün güzellikler, tek bir alemde, Tabii, bu alem önce sana binayen de... Sökülmen mümkün değil içimden acısız, Ki canım, canımın en küçük yapı taşısın. Yüreğim yangın yeri, nefessiz bacasız bu hengamede, Seni canlı tutmak cabası.
Kader nasıl izin verir güneş ve yaza, Biz hala ayrıyken kavuşmaya, Çok geliyor geceler güneşten aza, Sığmıyorken dualar avuçlara.
Dualar gerçek olmasa bile, Gerçekler dua olabilir yine, Gönül yolundan geçeni bile, Geçip gitmeyecekten dile.
Ay yüzlüm bulutların arkasında, Gönül bir güzellik beklemiyor kasımdan, Güneş hapis yatar parkasında, Ben doymuyorum sen harikasın da. Saç tellerin peşinden koşturur yelleri, Ruhumla bedenimi kavuşturur ellerin, Ayaklarım aşar binbir türlü engeli, Nefesin yarar göğü, bozar tüm dengemi.
Seni bir kez gördüm ya, görmesem de olur, Sevdiğimi gözlerimde görmesen de olur, Sevmediğini anladıktan sonra beni, Sevdiğimi gözlerinden öpmesem de olur.
Ne olur şimdi ansızın beni bulsan, Sen sussan, ben hala seni duysam, Bırakmam bir kez daha seni bulsam, Susmam, bir anlık olsun beni duysan.
Ne hissettiğimi inan ben de çözemedim, Kis, kalbe büyük gelmese de göze gelir, Yedi milyar insan toplanmışız bir yerde, Yiyip bitiriyoruz şekerden bir gezegeni. Öyle bir zaman ki, şekerin bile acı, Şekerden evlerde yaşayanlar baştacı, Akıl acı, ben şeker hastasıyım, Acı, benim ilacım.
Çarpa çarpa çıkışa yürür, Terk ederim kalbini, çünkü ben hürüm, Yaramı boca eder, zaman denen külü, Kaybolurum, zamanla içimde sen çürür.
Sanma ki sana meyilim falan var, Ölesiye kavruluyorum kendi yağımda, Ben her zaman uçmaktan yanayım da, Bir ağırlık beni her an çekiyor ayağımdan.
Bu yüzden, hiç göklere kalkmadı başım, Bitiremedim tümüyle içimdeki savaşı, Şeref suyum, kan aşım, Ya şeref elder gider, ya başım
Ölmeni yeğlerim, ölmendense dönmemi, Dönmendense ölmemi, ölmektense dönmeni yeğlerim. Onlar sefalarını süremeyecekler, Öyle ağlayacağım ki, gülemeyecekler, Sen olacak, alacak civarı, Bir başka gün daha, göremeyecekler.
Günler gece olacak, geceler ecel, Günleri boş verdim, gecelere gel, Yüzünü görmeme, geceler engel, İnşallah, ecel güzel bir gece seçer.
Bilsem, o olurum, Hazır bulamamışken kendi yolumu. Sen ne haldeysen o durumum, Çünkü benim için en oluru bu.
En oluru senin yerine koymak beni, Senin yerine, seninle doyurmak kendimi, Ne sende ben eskidi, ne bende sen yeni, Neşemde sen yeli, kesemde sen desenleri. Öldü masumiyetim, yattığı koğuşta, Şimdi, kalbinin odalarında fuhuş var, Özgürlüğe mahkumsun doğuştan, Belki bir anahtar yaparsın bu huşla.