Rüzgar eserken yapraklar dökülür O berrak yüzünden bir damla süzülür Bu ayrılık, bu ayrılık kalbindeki en büyük yaradır artık
Ve güneş batarken, çocuklar uyurken Baş uçumda bekleyen yorgun bir melektir Ve her gece sabret diye Saçlarımda dolaşan tanrının elleridir
Ne büyük ne derin ne siyah ne keskin Ayrılık gibi o kırılgan gözlerin Unutma, unutma dikecek yırtılan geceyi sabaha
Ne büyük ne beyaz ne eşsiz ne duru Hep sarılıp sarıyor üşüyen ruhumu Bırakma, bırakma elimi düşerim karanlığa
Bir melek işliyor ismini ince bir dantel gibi kalbime Hissediyorum kaderimin üstünde gezinen yumuşak uçlu parmaklarını Küçük bir kum parçası karışıyor denize uzakta bir yerde Ve gözyaşların değiyor avuçlarıma Ağlama..