Ölüm bana sırıtarak gel Ölümü öp nolur Yüzünde o tanıdık riyakârlık Çünkü nice dost dediklerim, Sarılıp öptüklerim, Suratlarında aynı eda Ve sahtekarlık
Elbette haksın, haktan gelirsin Kimi gördük ki, Dünyaya kazık kakmış da kalmış Heykelin bile dikilse Sen öldükten sonra Bakarsın tepene kuşlar kakalmış
Cahar atıp şeş oynasam Gene yenersin beni Ölüm bana gülerek gel Ölümü öp nolur Sırtımdan vurdurma beni Alnıma sık kurşunu Karşıma geç, yüzüme bak ve Öttür baykuşunu
Beni sordun mu ölüm İkiz kardeşin doğuma Bağlayan ne çözen ne Bu hayat denen düğümü Kimi havyar yerken Kimi soğan cücüğünü Üç beş arşın beze sarar Öyle gidersin