Kaçağım eşkiya aşklar yaşarım durmadan Kaşla göz dağla uçurum arası... Konar göçerim Sürgünlügümü yurtlanmaz yerleşik sevdalar... Sığsın isterler defnelerim küçücük saksılarıma Yetmez dag başlarının teslimiyeti istenir Ya katli Ya ihanetim..... Bilmezler bir başka bir yol oldugunu Yani ben eşkiya Her yanı pusu Gözlerimde ki dumanlı daglara sevdam Zülfümde gölgeye sıgınmam bundardır.... O zaman keyif çatarim silah diye sevdagının doruguna Buzullar erir nehirler yatak değistirir Sevdalarımı ışıklarında yıkarlar Sonrada yürekleri seslerinde gürül gürül akarlar Çıplak suretleri dag baslarını resmeder O den iklim degişir guzun olur Yüregimden gayrısına sır vermedıgım dogrudur Kaçaklık bu hadi gel şahrudum Daglara gölge verelim....... Gögüsüm tahtasının altı ol Yoksa vuracak beni hasretin bir tenhada Yakışırmı bir kaçaga Ecel eliyle ölmek......
Hayat (K. Koyuncu)
Hayat denen sonsuzluk Karşısında bir çocuğuz Düşekalka büyürken Kalkamayız bir çoğumuz
Buhayat böylemi olur Düşen hep yerdemi kalır Gün olur belim doğrulur Kim ne olacak belli olur
Ama bitemz yolculuklar Belki biraz canın yanar Düştügün yerde doğrulup Başlar yine ilk adımla
Buhayat böylemi olur Düşen hep yerdemi kalır Gün olur belim doğrulur Kim ne olacak belli olur