Ben alexandra la rossa, osmanlı sarayına satılmış rutenyalı köle. 17 yaşında dünyanın kederini, zalimliğini öğrenmiş bir günde bin yaş almış, yaşamaktan caymış, kadersiz, kimsesiz alexandra. ben alexandra la rossa, kederimi kimseye söylemedim, paylaşmadım, canımı yakan her şeye kahkaha ile cevap verdim. gözyaşımı sadece ailem için akıttım. bu köle kızdan bir sultan yaratıp kadere karşı koydum. ben hürrem, sultan süleyman’ın kölesi, cariyesi, sultanı, beş evladının anası, nikahlı karısı hürrem.
güzeller içinde sultanı, hürrem. ben hürrem, mehmet’in, mihrimah’ın, selim’in, beyazıt’ın, cihangir’in talihli anası. haseki hürrem sultan. evlatlarım, ben size, kendime bir söz verdim, yemin ettim. vaktiyle diz çöktüğüm, etek öptüğüm, af dilediğim herkes, gün gelecek benim önümde diz çökecek dedim. işte o günler geldi çattı. bana türlü cefayı, kederi, eziyeti layık gören düşmanlarımın sonu geldi. artık korksunlar benden! zira aldıkları her nefesi zehir edeceğim onlara. ateş olup üzerlerine yağacağım, harem ne dünyayı ben yöneteceğim!