Hünkarım, kalbimin üzerinde taşıyacağım bu mektupu muhtemelen siz hiç okumuyacaksınız. Zira bu mektupu hakikata ermesine hiç unmadığım bir istikballe yazıyorum. Arzum, dileyim budur. Dileyim gerçekleşmez ve bu mektup elinize geçerse bana kıymışsınız demekdir. Ey hünkarım, ey canum babam, bu satırları okuduğunuza göre siz, kendi kalbinizi söküb atdınız, bense bu yalan dünyadan göçüp gitdim. Bilinki, elinizi günaha buladınız, bilinki masum bir canı aldınız. Oysa bir birimize söz vermişdik. Ben size isyan etmiyeceğime and içmişdim, siz de bana kıymayacağınıza. Ben sözümü tutdum baba ve zinhar ihanet etmedim. Oğlum Mehmetin paşa hakkı için, kızım Nergiz şahın paşa hakkı için ihanet etmedim, etmem. Fakat siz sözünüzden döndünüz, asla yapmam dediğinizi yaptınız. Size, bir babanın evladına kıydığı bu zalim dünyayı bırakıyorum. Zira ikpal ve iktidar uğruna babasının canına kast etmiş bir zalim olarak yaşamaktansa, bir mazlum olarak ölmeyi yeğlerim. Adım, sizin gibi tarihin altın sayfalarına yazılmayacak belki, hiçkimse zaferlerimden bahs etmeyecek, cihana hükm etdiğim bir tahtım olmayacak, hatta bir hain, asi bir şehzade olduğumu yazacak vakanübisler. Varsın öyle yazsınlar, varsın allahın bildiğini kullarından saklasınlar. Bir gün gelir, mazlumların hikayesi de anlatılır. Belki yıllar, belki de yüzyıllar sonra biri, benim hikayemi anlatır, birileri işitir ve öyrenirler hakikati. İşte o gün mazlumun hakkı mazluma teslim edilmiş olur.
Гуру Песен