Stop And Stare (Vevo Presents: Live at Festhalle, Frankfurt)
This town is colder now, I think it's sick of us It's time to make our move, I'm shakin' off the rust Hareketimizi yapma zamanı, tozu silkip atıyorum I've got my heart set on anywhere but here Herhangi bir yere şartlanmış bir kalbim var ama burada I'm staring down myself, counting up the years Kendime bakıyorum, yılları sayarak
Steady hands just take the Wheel Sağlam eller alın sadece dümeni Every glance is killing me Her bakış beni öldürüyor Time to make one last appeal Son bir çağrı için zaman yaratmak For the life I lead önderliğini yaptığım hayat için
Stop and stare Dur ve bak I think I'm moving but I go nowhere Bence hareket ediyorum fakat hiçbir yere gitmiyorum Yeah, I know that everyone gets scared Evet, biliyorum herkesin korktuğunu But I've become what I can't be, oh Ama olamayacağım şeyi oldum, oh
Stop and stare Dur ve bak You start to wonder why you're here not there Neden burada olup orda olmadığını merak etmeye başladın And you'd give anything to get what's fair Ve adil olan şeyi elde etmek için her şeyi verirsin But fair ain't what you really need Ama adalet senin gerçekten ihtiyacın olan şey değil Oh, can you see what I see? Oh, benim gördüğüm şeyi görebiliyor musun?
They're tryin' to come back, all my senses push Geri gelmeye çalışıyorlar, tüm hislerim reddediyor Untie the weight bags, I never thought I could Ağırlık çantalarını çöz, hiç düşünmedim yapabileceğimi Steady feet, don't fail me now Sağlam ayaklar, beni şimdi bırakmayın I'm gonna run till you can't walk Sen yürüyemiyor olana kadar koşacağım Something pulls my focus out Bir şey ilgimi çekiyor
And I'm standing down Ve oturuyorum
Stop and stare Dur ve bak I think I'm moving but I go nowhere Bence hareket ediyorum fakat hiçbir yere gitmiyorum Yeah, I know that everyone gets scared Evet, biliyorum herkesin korktuğunu But I've become what I can't be, oh Ama olamayacağım şeyi oldum, oh
Stop and stare Dur ve bak You start to wonder why you're here not there Neden burada olup orda olmadığını merak etmeye başladın And you'd give anything to get what's fair Ve adil olan şeyi elde etmek için her şeyi verirsin But fair ain't what you really need Ama adalet senin gerçekten ihtiyacın olan şey değil Oh, you don't need Oh, ihtiyacın yok
What you need, what you need İhtiyacın olan şey, ihtiyacın olan şey What you need ihtiyacın olan şey
Stop and stare Dur ve bak I think I'm moving but I go nowhere Bence hareket ediyorum fakat hiçbir yere gitmiyorum Yeah, I know that everyone gets scared Evet, biliyorum herkesin korktuğunu But I've become what I can't be, oh Ama olamayacağım şeyi oldum, oh Oh, do you see what I see? Oh, benim gördüğüm şeyi görüyor musun?