Sonunda ölsem de, aşkı senle öğrenmek. Yorulunca bu hayattan, dinlenmek gölgende. Beni bırakıp gitsen de, bana sırtını dönsen de, Kabuslar görsen de, her zaman buradayım ben.
(Burak Alkın)
Korkma, güneş doğacak ruhumuza. Korkma, karanlıkları durdurucaz. Uyan yalnızlığa, Uyan yarım kalmışlığa...
Korkma, güneş doğacak ruhumuza. Korkma, karanlıkları durdurucaz. Tutkuların tutuştuğu yerde, Nisan yağmuruyla ıslanıcaz...
(Pit10) Gözlerin hala bana bakıyor. Kalbimde büyükçe bir yara kanıyor. Yanı başım artık boş gözüküyor. Ellerim ellerini ya da şarap arıyor.
Kafa karışık, buna zaman alışır. Tek başıma içindeyim kalabalığın. Bu gece de sarhoşum ya da sana alışık, Ayakta tutansa kararlıdır.
Bazen çok boş geliyor bu dünya. Gün geçtikçe de eriyor oyunlar Zaman kelepçe, deliyor kolumdan. Dakikalar ip gibi geriyor boyundan.
Takvim yaprakları bir bir, Düşerken oynar benim onurumla. Kaybolup sensizlik paranoyasında, Normal olmak kimin umurunda?
Demiyorum ben deliriyorum, Nefret mi ediyor? Seviyor mudur? Başlamadan bitsin bu tıpkı, Bir gün tüm bedenlerin kemik oluşu.
Hassas kalplerin dedikodusu, Üfleyerek dağıttım peri tozunu. Tek cümlene köleyim yüzünü çevirme, Dört duvar arasına esir olurum.
Bir diyar bulsak huzur dolu ve kaybettirsek izimizi, Susmak yerine biz keşke haykırsaydık yüzümüze kinimizi. Bu vicdan azabı o denli ağır ki gömer toprağa diri diri, Damlarken bedenime Nisan yağmuru çivi gibi.
Sonunda ölsem de, aşkı senle öğrenmek. Yorulunca bu hayattan, dinlenmek gölgende. Beni bırakıp gitsen de, bana sırtını dönsen de, Kabuslar görsen de, her zaman buradayım ben.
(Burak Alkın)
Korkma, güneş doğacak ruhumuza. Korkma, karanlıkları durdurucaz. Uyan yalnızlığa, Uyan yarım kalmışlığa...
Korkma, güneş doğacak ruhumuza. Korkma, karanlıkları durdurucaz. Tutkuların tutuştuğu yerde, Nisan yağmuruyla ıslanıcaz...
(Sokrat ST)
Yanımda mısın? Gel, yaklaş. Sadece sarılalım şu anda. İki zaman doğaçlar aşkı üzücüdür bu açıdan. Şiirler feryat figan ve sana dokunamamak, Bugün berbat bir gün! Özledikçe küfretmek sana, yutmak sonra, korkmak aslında, elini tutmak zorla, Sevişmek için en kutsal yoldan gitmek ve seni götürmek İstanbul'dan. Kırgınım baya, kızgınım hayatım. Aslında suçun da yok kendi başımayım ve karmakarışığım. Zamanla öğrendim ben de kendimden ağır bir derdi taşımayı. Bu çok garip bir boşluk daha önce çok düştüm. Hatta korkmuştum, tüm ipler kopmuştu. Çığrımdan çıkmıştım, gözüne bakmıştım, kahkaha atmıştım, kendimden utanmıştım.
Sonunda ölsem de, aşkı senle öğrenmek. Yorulunca bu hayattan, dinlenmek gölgende. Beni bırakıp gitsen de, bana sırtını dönsen de, Kabuslar görsen de, her zaman buradayım ben.
(Burak Alkın)
Korkma, güneş doğacak ruhumuza. Korkma, karanlıkları durdurucaz. Uyan yalnızlığa, Uyan yarım kalmışlığa...
Korkma, güneş doğacak ruhumuza. Korkma, karanlıkları durdurucaz. Tutkuların tutuştuğu yerde, Nisan yağmuruyla ıslanıcaz...