Sevgim gerçek olmasaydı ağlayabilir miydim?(x2) Aşkın bende olmasaydı nasıl gülebilirdim?(x2) Ateş beni yaktıkça daha çok soğuyorum, soğuyorum Ben ateşi körükledikçe, buz gibi donuyorum Bana şaşkın bakıyorlar, onları da anlıyorum Evvel zaman bir damla iken durumum, elhan derya hâl buluyorum.
Çıksın artık be kalem, tek bir harf çiz bari. Vaktim olur zayi, etme böyle kırma yârini. Bir işaret et! Bir çizikten yol bulurum. Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğum? Ey askerim kurşunum, kulun hâli aynı kalem-i kurşun. Anlatayım şöyle ki; Dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki. Ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki. Aşk şarabımı alkol sanar kınarlar beni. De ki öyleyse Sago başı dönmüş ayyaşın teki. Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki? Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne ki peki? Anlamsızlaşmış bakışları çoğunun. Şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun. Düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun Bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kâbusumun. Artık Kasva yorgun düştü. Seher vaktim umut kuşum yine cik cik ötüştü. Yunus, Sago mahkûmuyla her gün görüştü (ne haber Sago) 24 saatlik günler onunla hayat bölüştü. Rap Konuştu
Vazgeç ahmak, bu ne hâldir Diyorlar. Lakırdılar sular seller. Ne varmış canım şu hâlimde? İnsan olan hâlden anlar. Bana şaşkın bakıyorlar, onları da anlıyorum. Evvel zaman bir damla iken durumum, elhan derya hâl buluyorum.
İki sıfır bir sıfır Sagopa Kajmer Kaf-Kef Bak rap konuştu Mikrofonumun üzerinden minik minik kelebekler uçuştu Kalbim coştu Herkes susuştu Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu...