Seçkin Türk Nereye gittiği belli değil, belli belirsiz Yürüyor yollarda, o kimdi neyin nesi? Tak ceketi, ruju hipnotize etmişti Bana sövdükleri flu, nereye kaçtı gururu
Beni kendime getirmişti git dedi ya Hemen uzaklaştım kendime ve ondan kalan nevasa Ceplerimde götürdüm yalandan ve tam tamına yarımı bıraktım yanımda Sadece o yoktu bir tek o an kanımda bileklerim tutulur yeryüzünden kaybolsa
Değişelim ne dersin? Buna sen olmasan evet derdim Herşeye kapılan bi kendin varken Güvenin yere düştü elime düştün
Sanarken herkes seni benim Tutuyordun herkesin unuttuğu eli Güvenin yere düştü elime düştün
Arslantürk Kuralları var kurduğumuz cümlelerin dahi Çırpınırken hücrelerim hayat değil adil Oynamak olabilmek aksine adi Bi kalleşlik yapabilir hepinizi şair
Oysa tek isteğim şair değil sade biz olmaktı Sen ve ben yani aklımda çıplak halin Beni senden kovmak korkaklık ceza değil Sen fransız parfümü ol bense cezayir
Duvarlarda yüzün var uzunca bakıştığım Her rujun bir dudağı var sürünce yakıştığı İlk sorunum değilsin saçlarımın karıştığı Kasım kaşlarından akarken ihanet tanıştığım
Kamaştırır gözlerimi nemli yüzün gülümserken Bazen aptal gibi görünsem de Bize fazla hatun bu aşk ölüm beğenirken ölümlerden
Seçkin Türk Değişelim ne dersin? Buna sen olmasan evet derdim Herşeye kapılan bi kendin varken Güvenin yere düştü elime düştün
Sanarken herkes seni benim Tutuyordun herkesin unuttuğu eli Güvenin yere düştü elime düştün