İmkansızlığın en güzel noktasının mahrumuyum. Ve gerçekten son bulursa yol, üzülme... Ne olursa olsun canım; Vazgeçmek benim erkeklik hamurumda yok! Belki bir gün anlarlar bizi, ama bu aşkı kurtaracak kadarda kahraman değiliz! Yukarı bak, daha da yukarı.. Cesaretine başı yüce dağlar utansın! Ben el olurum, sen elle bayram et gelinim. Beni kendime kaç sigara, kaç kadeh getirir? Kaç ar namus bilmeyen adi kırdı bizi! Yılma, mutluluğun tek sırrı biziz.. Kolay değil; pek iyi sayılmam da, ya dedikleri gibi her işte bir hayır varsa? Hayır yok! Bunun sonu şere yorulur; ne başlangıcımız belliydi, artık ne de sonumuz!
Ey beklenmeyen misafir kılıklı! E gideceksen gelmeyeydin be kadın! Hadi bakalım, git şu anı yaşa.. Belki tebessümler yerini bulur da mutluluk saçarlar sana! Daralıyorum, olabildiğimce safım; gök kadar safir ama sefil birine seviyorum de hadi! Hatta belki kıskanırlar bizi, Belki de mutluluk gözyaşlarıyla ıslanır kalbimiz. Belki her neyse, bunun derdi benle sanırım. Belki de kalbim gel gitlerden arınır. Belki daralırım bak sen gidersen ararım, Ve sen gidersen belki de ben belkilerle kalırım. Sesim kısıldı.. Yaranamam, ne olursa olsun yazıcam parmaklarım kanayana kadar! Bu şarkıyı dinlerken içindeki tezatlara bak, Bi adiyim bi aşık, yani sevgi hesaplanamaz!
Keşke olsaydın.. keşke olmasa mıydın? Ya da biraz daha zorlasa mıydık? Yokluğunda son kez korkarak uyudum. Biliyorum, yollara kıydım ve gidiyorum.. Ama bu gece korkamam, yakınındayım bir telefon kadar.. Dönmem için bir sebep ol bana; ki döneyim lütfen, giderek yok olmadan. Eyy beklenmeyen misafir! Belki de bu seni yazdığım son bir saatim.. Mutluluklar, hoşçakal..