Bi güne daha el salladım,giden gitti. Ve o günün şahitleride gayıba karıştı. Ben düşünmek işin içinden çıkamadm heeç, Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben.. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bi hal oldum ben. Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım.. İşte onlar yaban insanlar, İşte onlar meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lahım filleri kahverengi, Bulunamaz Sago’nun dengi, Beni anlaman için gerek biraz bilgi.. İlim ilim demek,kendini bilmek demek, Hayat demek değildir sabah,öğle,akşam yemek yemek, Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, Bunun için savaş gerek..
Nakarat X2 Hep taarruz var, Hep zarar muharrebelerime katıl bak, Kolaymı,zormu hayatım.. Ummadığım taşlar başımı yarar, Budur maruzatım.. Ey zaat-ı pakım sübhaniyem,ilhamına muhtacım.. Dayanmak davranmaktan zor…
Son sözün yetmeyeceği yer mahşer, Haylazlık eden şaşar beşer takıntılarını eşer, Yaptıklarını eker ve kaderle yanyana ekip biçer, İnsan hiç bi zaman tek değildir. Ayakkabılarını istikametime çevir ki yürüdüğün yollar doğru olsun, Ki isabet edesin ki isabetsiz giden öylece gider, Yolu bitmezki giderde gider,giderler.. Haydi başlasın cefa bu şarkıyla ödenir vefa, Azla gerekir ittifak yoklukla sürer dermiş sefa Günde kaç kez görevini edersin ifa’a, Ruha gerek şifaaa.. Ah bu ruhum yordu içimdeki esef, Ve tenimde açtığı çiçek gibi sedef, Hüzün kabuğu içine çekiliverdi keş’ef, Dışarıda karanlık içimde gizli pertev!
Nakarat X2 Hep taarruz var, Hep zarar muharrebelerime katıl bak, Kolaymı,zormu hayatım.. Ummadığım taşlar başımı yarar, Budur maruzatım.. Ey zaat-ı pakım sübhaniyem,ilhamına muhtacım.. Dayanmak davranmaktan zor…
Ne olur yani bu şarkıyla koysam en güzel çocuğu ortaya ha? Ne olur yani bu şarkıyla koysam en güzel çocuğu ortaya ha? Ne olur ha?! Al..! Al..! Al koydum ortaya işte..!