Kulak verin sözlerime iyice, Herkes öldürebilir sevdiğini Kimi bir bakışıyla yapar bunu, Kimi dalkavukça sözlerle, Korkaklar öpücük ile öldürür, Yürekliler kılıç darbeleriyle!
Kimi gençken öldürür sevdiğini Kimileri yaşlı iken öldürür; Şehvetli ellerle öldürür kimi Kimi altından ellerle öldürür; Merhametli kişi bıçak kullanır Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
Kimi aşk kısadır, kimi uzundur, Kimi satar kimi de satın alır; Kimi gözyaşı döker öldürürken, Kimi kılı kıpırdamadan öldürür; ÇünKü Herkes öldürebilir sevdiğini Ama herkes öldürdü diye ölmez.
-V- Yasaların yargısı doğru mudur Ya da yanlış mıdır bunu bilemem; Bildiğim tek şey bu hapishanede Demir gibi sağlamdır tüm duvarlar, Bir yıl kadar uzundur her geçen gün Yıl bitmek bilmez, uzadıkça uzar.
Kabil'in Habil'i öldürdüğü Günden beri hiç dinmedi acılar Çünkü insanların insanlar için Koymuş olduğu bütün yasalar Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi Taneyi eleyip samanı tutar.
Bildiğim başka bir şey daha var -Ki bilmeli benim gibi herkes de- İnsanın kardeşlerine ettiğini İsa Efendimiz görmesin diye Utanç tuğlalarıyla, parmaklıklarla Örüldü yapılan her hapishane.
Parmaklıklar güneşi engelledi, Kararttılar tatlı ay ışığını, Cehennemi böyle ört bas ettiler Yaptıkları bütün iğrenç şeyleri İnsanoğlundan, tanrının oğlundan Gizlemeyi ustaca başardılar.
Zehirli otlar gibi kötülükler Büyür hapishanenin havasında, Yok olur burada harcanıp gider İyi olan ne varsa insanda: Kapıyı tutar soluk bir keder Umutsuzluk bekçiliğini yapar.
(...)
-III- Sert taşla döşelidir İdamlık Avluları, Yüksek duvarlarından süzülür sızıntılar, O, havaya böyle bir yerde çıkarılırdı, Yoğun bir gök altına, Dört yanını çevirmiş dolaşan Gardiyanlar Kendi ölmesin diye adamı kollarlardı.
Bazan da otururdu kuşkul gözcüleriyle Gece gündüz demeden acısını izleyen; Ağlamak için bile kalkarsa gözetleyen, Secdeye varmak için yere çömelse bile; Kendisini çalmasın asılacağı ipten, Diye gözleyenlerle.
Vali kesinlik yanlı, Kurallara bağlıydı: Doktora göre Ölüm Bilimsel bir olaydı: Ve Din-Adamı her gün iki kere uğrayıp, Dinsel konularda bir özet bırakmaktaydı.
O her gün iki kere piposunu içiyor, Bir bardak birasını: Görüşünü kararlı, Korkusuzdur, içinde bir yer yoktu korkuya; Kıvançlı olduğunu sık sık belirtiyordu, Asılacağı günü yakınlaşıyor diye.
(...)
Avluda süklüm püklüm dökülerek dolaşan Bir Deli Sürüsüydük! Umursamıyorduk hiç, biliyorduk ki bizler Şe