Yeryüzünde insanlar yokken cinler varmış. Bu cinler aynı insanlar gibi ya-şıyorlarmış. Onlar da evlenirmiş, eğ-lenceler yaparlarmış. Bir gün bir cinin oğlu başka bir cinin kızına âşık olmuş. Kızın babası oğlana “Kızım için dünyanın en güzel yerinde güzel bir saray yaptır!” demiş. Oğlan da çaresiz bütün dünyayı dolaşmış ve dünyanın en güzel yerini aramış. Bir gün İstanbul’a gelmiş. Dünyanın en güzel yerinin İstanbul olduğunu görmüş ve burada bir sarayyaptırmış. Sonra kızın babasına haber göndermiş. Kızın babası İstanbul’a gelmiş, hem saraya hem de İstanbul’a hayran kalmış ve delikanlının kızıyla evlenmesine izin vermiş. Bundan sonra insanlar “Dünyanın en güzel yerlerinden biri Boğaziçi’dir” demişler ve buraya İstanbul’u kurmuşlar.