kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının
belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
kim sevmezdi çiçekleri filan “ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi
bunu palyaço söyledi, palyaço söyledi ben yazdım yazdım, yazmasam ağlayacaktım
herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım sırf bu yüzden mi ağladım alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz
biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bügünlerde
ama rakı kadehlerini boşaltmayın eksilmesin hiçbir şey hiçbir şeyden dahi olsa kalsın biraz
umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sesszce olmalı mesela ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun
bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim marangoz olsaydım da söylemezdim ben insan olsaydım yalan söylemezdim!
hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını kaç kilo çeker ki bir palyaço hem neden yüzüme vuruyorsunuz bir çirkin ördek yavrusu olduğumu
gocunmam ki ben, ben gocunmam bir palyaço ne kara gocunmazsa o kadar, o kadar gocunmam işte
rakı doldurun! eksilmesin
bitmedi, yazacağım daha yazmazsam ağlayacağım çünkü alçakça olacak biraz
hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik her sokakta biraz daha eksilirdik bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu “duyamadım”, derdim, “tekrar et! ” sessizliğe bürünürdü o vakit her şey sokaklar daha bir puslu palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu ve ben daha bir alçak olurdum ağlardım biraz
hem sen kimsin, çekiştirme diyorum hatta kuyruğuma basma diyorum acıyor, tırmalarım,- diyorum
kahrol, kahrol! diyorum
geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda korktum birden, kusacak gibi oldum “olur öyle” dedi palyaço, “herkes alçaktır biraz” “otur ulan! ” dedim, bağırdım ona ben bazen bağırırım biraz
“rakı doldur! ” dedim, “eksilmesin! ” ben bazen eksilirim biraz aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim herkes herkesi sonradan öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim
örneğin;
geçen gün bir kadınla seviştim biraz değil çok seviştim
ya işte öyle palyaço diyorum ki, bunu da yeni öğrendim sevişmek de eksilmekmiş biraz
kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan “ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi bunu palyaço söyledi palyaço söyledi, ben yazdım yazmasam, alçak olacaktım hem ben roman da yazdım biraz
bazen diyorum ki, palyaço, sen olmasan ben ne yaparım alçakça eksilirim belki biraz her yağmur yağışında yerindi dibine girerim hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi
biraz biraz anlıyorum ki, yüzler eller, o terli vücutlar filan her şey plastikmiş biraz
haydi sirtaki yapalım palyaço rakı doldur, yine eksildik biraz